background

Manuel Biyokimyasal Analizler

Özel AVCLAB Merkezi Laboratuvarı

Manuel(Konvansiyonel Testler) Biyokimyasal Analizler

Kanda ozmotik fragilite testi, bir laboratuvar testidir ve kırmızı kan hücrelerinin (eritrositlerin) ozmotik dayanıklılığını ölçmeye yönelik bir yöntemdir. Bu test, eritrositlerin suyun hücre zarından içeri ve dışarı geçiş hızını değerlendirir. Kanda ozmotik fragilite testi genellikle sferositoz gibi eritrositlerin anormal şekillerine veya yapılarına sahip hastalıkların teşhisinde kullanılır.

Aşağıdaki şekilde uygulanır:

  1. Hasta bir kan örneği verir.
  2. Kan örneği, bir çözelti içinde inkübe edilir.
  3. Çözelti, kanın içerdiği elektrolitlerin ozmotik basınca karşı duyarlılığını değerlendiren bir dizi tuz içerir.
  4. Eritrositler, bu çözelti içindeki suyun hücre zarından içeri ve dışarı geçiş hızını farklı ozmotik basınçlarda test edilir.
  5. Sonuçlar, eritrositlerin ne kadar hassas olduğunu ve normalden daha yüksek bir fragiliteye sahip olup olmadıklarını gösterir.

Bu test, sferositoz gibi kalıtsal anemilerin teşhisinde ve takibinde kullanılabilir. Ayrıca, bazı diğer hematolojik bozuklukların teşhisinde de yardımcı olabilir.

BÖBREK TAŞI ANALİZİ:

Böbrek taşı analizi, böbreklerde veya idrar yollarında oluşan taşların kimyasal bileşimini belirlemek amacıyla yapılan bir laboratuvar testidir. Bu analiz, hastanın tedavi planının oluşturulmasında ve taşların oluşum riskini azaltmak için gereken önlemlerin alınmasında önemli bir rol oynar. böbrek taşı analizi hakkında gereken temel bilgiler:

Taşın Kimyasal Bileşimi: Böbrek taşları, çeşitli kimyasal bileşimlere sahip olabilir. En sık rastlanan böbrek taşı tipleri şunlardır:

  • Kalsiyum oksalat
  • Strüvit (magnezyum, amonyum ve fosfat tuzları)
  • Ürik asit
  • Sistin

 

Analiz Yöntemleri: Böbrek taşı analizi için kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:

  • İnfrarot Spektroskopi: Bu yöntem, taşın kimyasal bileşimini belirlemek için taşın infrarot ışık tarafından emilimini inceleyerek çalışır.
  • X-ışını Spektroskopi: Bu yöntem, taşın bileşimini belirlemek için X-ışınlarının kullanılmasını içerir.
  • Kimyasal boyama :Hazır taş analiz kitleriyle kimaysallarla verdiği renk değişimine göre yapılan analiz.
  • Taşın görünümünü ve yapısını incelemek için mikroskop kullanımı da gerekebilir.

Analiz Amaçları: Böbrek taşı analizi aşağıdaki amaçlarla kullanılır:

  • Taşın kimyasal bileşimini belirlemek.
  • Tedavi planını belirlemek için hangi tür taşla karşı karşıya olunduğunu anlamak.
  • Taş oluşum riskini azaltmak için hastanın diyet ve yaşam tarzını yönlendirmek.
  • Tekrarlayan böbrek taşı oluşumunu önlemek için gereken tedbirleri almak.

Örnek Toplama: Böbrek taşı analizi için idrar veya böbrek taşı örnekleri gerekebilir. İdrar örnekleri genellikle sabah ilk idrarla alınır ve laboratuvara gönderilir. Böbrek taşı örnekleri, böbrek taşı cerrahisi sırasında alınabilir.

Sonuçlar: Analiz sonuçları, hastanın taşının kimyasal bileşimini belirler. Bu, tedavi seçeneklerinin ve önleyici önlemlerin belirlenmesine yardımcı olur.

Böbrek taşı analizi, böbrek taşlarının tedavi ve önlenmesi için önemlidir. Taşın kimyasal bileşimi, hastanın diyet ve yaşam tarzıyla ilgili önerilerin yanı sıra tedavi seçeneklerini de etkileyebilir. 

KRİYOGLOBULİN TESTİ

Kriyoglobulinler, vücut sıvılarında bulunan belirli proteinlerdir. Kriyoglobulin testi, kriyoglobulinlerin varlığını ve seviyesini ölçmek için yapılan bir tıbbi testtir.

Kriyoglobulinler, soğukta çökme eğiliminde olan proteinlerdir. Bazı durumlarda, kriyoglobulinlerin yüksek seviyeleri veya anormal yapıları vücutta çeşitli rahatsızlıklara işaret edebilir. Özellikle bağ dokusu hastalıkları, otoimmün hastalıklar, kronik enfeksiyonlar veya bazı kanser türleri gibi durumlarda kriyoglobulinler yüksek seviyelerde olabilir.

1.      Kan Örneği Toplanması: Bir sağlık profesyoneli veya hemşire, genellikle bir koldaki damardan kan örneği alır. Bu örnek laboratuvara gönderilir.

2.      Kriyoglobulinlerin Çökelme Testi: Laboratuvarda, alınan kan örneği belirli sıcaklıklara maruz bırakılır. Öncelikle, örnek soğuk sıcaklıklara (genellikle 4 derece Santigrat) maruz bırakılır. Bu adım, kriyoglobulinlerin soğukta çökelme eğilimini değerlendirmek içindir.

3.      Sıcaklık Değişimleri: Daha sonra, örnek belirli bir süre soğukta bekletildikten sonra tekrar 37 derece Santigrat gibi vücut sıcaklığına getirilir. Bu süreç, çözülen veya eriyen kriyoglobulinlerin nasıl tepki verdiğini gözlemlemek içindir.

4.      Gözlem ve Değerlendirme: Laboratuvar teknisyenleri veya uzmanları, örneği gözlemler ve kriyoglobulinlerin çökelme derecesini ve çözünme davranışını belirler. Bu test sonuçları, kriyoglobulinlerin varlığını ve seviyelerini belirlemek için kullanılır.

 

Etiketler: